Konserler

31. İstanbul Caz Festivali

İstanbul Caz Festivali ile 31. kez müziğe kapılıyoruz

1994’ten bu yana her yıl İstanbul’da temmuzu caz ayına çeviren İstanbul Caz Festivali 31’inci yılında da keşifler ve klasiklerin yan yana durduğu, kendisini sadece caz müziği ile sınırlamayıp rock, pop, blues, reggae, funk ve farklı türlere yer veren çok çeşitli bir seçki sunuyor.

link

Cazı yeniden büyük kalabalıklarla buluşturan “caz şapkalı” Gregory Porter; rock’n roll’un çok yönlü ve romantik prensi Chris Isaak; zamansız ve yenilikçi müziğiyle yaşayan en büyük saksofoncular arasında gösterilen Joshua Redman; İngiltere’nin dünyaya kazandırdığı en başarılı kadın saksofonculardan YolanDa Brown; Avrupa’nın merak uyandırıcı ve dinamik caz piyanistlerinden Baptiste Trotignon ve Kornél Fekete-Kovács yönetimindeki Avrupa’nın iddialı orkestralarından Modern Art Orchestra, festivalin kapılarını dünya caz sahnesine doğru aralıyor. R&B, soul ve indie’nin genç ve tutkulu şairi Arlo Parks, festival kapsamında ilk kez Türkiye’deki sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor.

Festival bu yıl takipçilerini, Pera’da Bir Caz Akşamı etkinliğinde Pera’nın büyülü atmosferinde üç duraklı bir caz turuna, aralarında Herbie Hancock’un “göz kamaştırıcı” olarak nitelendirdiği piyanist Kristjan Randalu’nun da bulunduğu üç farklı sanatçının konserini dinlemeye davet ediyor.

Festivalin gelenekselleşen etkinlikleri bu yıl da müziği farklı mekânlara taşıyor. Kadıköy’ü tek gecelik bir festivale dönüştüren +1’li Gece Gezmesi, Hollandalı müzisyenler Baby’s Berserk ve Thomas Azier; folk ve caz rock’ın ülkemizdeki önemli temsilcilerinden Gevende; İstanbul kaosunu enerjik bir ritüele dönüştüren Korhan Futacı; kıtalararası müziğiyle Amerika ve Türkiye’yi buluşturan Coşku Turhan ve beraberinde Ferit Odman, Cenk Erdoğan ve Kağan Yıldız; synth pop ve indie rock ile kendi müziğini yaratan Eve Dönüş Yok; asi tınılarıyla son dönemin başarılı alternatif rock grubu Yangın; içsel yolculuğunun dışavurumu sayılan müziğiyle Min Taka; “buğulu ve atmosferik” sahnesiyle Brek ile geniş bir müzik yelpazesinde özgün performanslar sunuyor.

İstanbul Boğazı’nın cıvıltısına müziği katan Caz Vapuru’nun her bölümü bir sahneye dönüşerek swing topluluğu Brassist, dikkat çeken ritimleriyle The Big Rhythm ve cazın erken dönem örneklerini Ragtime ve Dixiland’e özgü dramatik üslubuyla yorumlayan Karambola’yı ağırlayacak.