Başı ağrıdığında bir arkadaşınıza ağrı kesici vermek yerine ona vitamin ya da basit bir şeker vermeyi denediniz mi? Ya da siğil tedavisi için garip yöntemler deneyerek siğillerinizden kurtulduğunuz oldu mu? Sınavda okunmuş su ya da pirinç yiyerek daha zeki olduğunuzu hissettiniz mi? İşte bu tür örnekler, psikolojide plasebo denilen bir durumu gösterir. Peki, plasebo nedir?
Plasebo, tedavi gerektiren bir durum için aslında etkisi olmayan ama kişinin iyileşeceğine inandığı bir şeydir. Yani ağrı, depresyon ya da kaygı için gerçek bir faydası olmasa da kullanılan bir ilaç, şeker ya da herhangi bir nesnenin, belirtileri hafifletmesi durumu plasebo etkisi olarak bilinir. Plasebo etkisi, aslında etkisi olmayan bir şeyin, kişinin iyileşeceğine inanması sonucu ortaya çıkan etkidir. Peki, ağrımız ağrı kesici olmadan nasıl geçebilir ya da depresyonda bir vitamin nasıl mutlu hissetmemizi sağlar? Sadece inanmak, insan psikolojisini ve vücudunu nasıl etkileyebilir? Bu soruların cevaplarını plasebonun beyin üzerindeki etkilerini anlayarak bulabiliriz.
Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde plasebonun etkileri beyin görüntüleme cihazları ile incelenebiliyor. Yapılan çalışmalar, plasebonun beyin aktivitesi, sinir taşıyıcıları ve hormonlar üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Beyin görüntüleme çalışmaları, plasebonun gerçek bir ilaçla aynı bölgeleri harekete geçirdiğini ortaya koymuştur. Plasebo etkisini daha iyi anlamak için ağrı, kaygı ve depresyon gibi konuları ayrı ayrı ele almak gerekir.
Ağrı ve Plasebo
Plasebo çalışmaları ilk olarak ağrı üzerine yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Plasebonun ağrı üzerindeki etkisini anlamak için ağrıdan sorumlu beyin yapıları incelenmiştir. Yapılan bir çalışmada, ağrı kesici ve plasebo verilen sağlıklı gönüllülerin beyinleri PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) ile incelenmiştir. Hem plasebo hem de ağrı kesici alan grupta aynı beyin bölgeleri (ön singulat ve ön beyin kabuğu) aktif olmuştur. Bir başka çalışmada ise katılımcıların ön kollarına elektrik şoku verilmiştir. Ardından plasebo krem sürülmüştür. Katılımcılar, hissettikleri ağrıda azalma olduğunu bildirmişlerdir. Bu çalışmalarda plasebo etkisi olan, kimyasaldan uzak ilaçların kullanılabileceği düşünülmüştür.
Kaygı ve Plasebo
Plasebonun kaygı üzerindeki etkisini incelemek için yapılan bir çalışmada, gönüllülere rahatsız edici görüntüler gösterilmiş ve duygusal algı seviyeleri ölçülmüştür. Daha sonra katılımcılara sakinleştirici ve plasebo verilmiştir. Çalışma sonuçları, plasebo verilen grupta kaygı etkisinin ön beyin tarafından değiştirildiğini göstermiştir. Bu durum, beklenti ve inanmanın kaygıyı azaltabileceğini göstermektedir.
Depresyon ve Plasebo
Majör depresif bozukluğu olan kişilerle yapılan bir çalışmada, bazı hastalara plasebo, bazılarına ise antidepresan tedavisi uygulanmıştır. EEG ile yapılan beyin görüntülemesinde, plasebo tedavisine cevap veren grupta antidepresan tedavisiyle aynı beyin bölgelerinin (ön beyin) aktif olduğu görülmüştür.
Plasebo ve antidepresan karşılaştırıldığında, plaseboya cevap veren grup ile antidepresan verilen grubun PET ölçümleri benzerlik göstermiştir. Bu çalışmalar, plasebonun beklentiyle birlikte serotonin artışına neden olduğunu ortaya koymaktadır.
Ağrı, kaygı ve depresyon üzerinde yapılan çalışmalar, plasebonun genellikle beynin düşünce ve karar merkezi olan ön bölgesine etkisi olduğunu göstermektedir. İnançların ve beklentilerin işlendiği ön beyin kabuğu, fizyolojik ve psikolojik süreçlere önemli bir etki yapmaktadır. Bu durum, beklenti ödül modeli ile açıklanmaktadır. Yapılan çalışmalar, plasebo beklentisinin ön beyinden ödül merkezine uzanan yolda aktivasyonu artırdığını göstermiştir. Bu durum, ödül ve mutluluktan sorumlu bu yolun beklentiyle birlikte iyi olma hali oluşturduğunu desteklemektedir.
Başka Bir Bakış Açısıyla Plasebo
Bilinçaltımız ve ortak bilinçdışımız, düşüncelerimiz ve inançlarımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Plasebo etkisi de, bu bilinçaltı süreçlerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.Bilinçaltı bireyin davranışlarını ve deneyimlerini şekillendirir. Plasebo etkisi, kişinin iyileşeceğine dair güçlü bir inanç beslemesiyle, bilinçaltının bu inancı gerçeğe dönüştürme çabası olarak görülebilir.
Bilinçaltının gücü, semboller ve arketipler aracılığıyla kendini gösterir. Bir ilaç ya da tedavi, bilinçaltında iyileştirici bir sembol olarak algılandığında, plasebo etkisi devreye girer. Bu durumda, kişinin kendi iyileşme potansiyeli harekete geçer ve vücut, bu inancı desteklemek için biyokimyasal değişiklikler gerçekleştirir. Jungiyen teorilerine göre, plasebo etkisi, bilinçaltının ve ortak bilinçdışının gücünün bir kanıtıdır ve bu modern nörobiyolojik bulgularla da örtüşmektedir.
Sonuç olarak, plasebo etkisi, hem nörobiyolojik hem de psikolojik boyutları olan ilgi çekici bir fenomendir. Bilimsel araştırmalar ve analitik bakış açısı bu etkinin arkasındaki mekanizmaları anlamamıza yardımcı olur ve inanmanın gücünü bizlere gösterir.
Uzman Psikolog Emre Aydın
İletişim ve Randevu Bilgileri:
İletişim Numarası: 0530 500 1850
Kaynakça
-Erdem, M., Akarsu, S., Gülsün, M. (2013). Plasebo Etkinin Nörobiyolojisi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar
-Neil R. Carlson (Çev. ed.: Muzaffer Şahin) “Fizyolojik Psikoloji: Davranışın Nörolojik Temelleri” Nobel Yayınevi,