SAĞLIK

ERTELEME DAVRANIŞINA PSİKOLOJİK YAKLAŞIM

Uzman Klinik Psikolog Mahmut Yalçın'ın Erteleme Davranışına Psikolojik Yaklaşım adlı makalesi yayında!

Erteleme, kişinin yerine getirmesi gereken sorumluluklarını yapması gereken son ana kadar ertelemesidir. Erteleme olası olumsuz sonuçlara rağmen görevlerin geciktirilmesi olarak da tanımlanabilir. Tam olarak bir hastalık olmasa da kişi ertelediği görevlerden dolayı psikolojik olarak rahatsızlık hissedebilir.
Erteleme uygun şekilde gerçekleştirildiğinde kişiye fayda sağlayabilir. Örneğin, daha az önemli olan bir görev ertelenerek daha önemli olanlara odaklanmak yararlı olabilir. Ancak kişi ertelemeyi sıklaştırmaya başladığında bu durum da dezavantajlı bir hal alabilir. Özellikle erteleme sonucunda karşılaşılacak olası sorunlardan dolayı kişi kendini ertelediği süreçte yoğun stres ve kaygı altında hissedebilir.

"Procrastination" olarak da bilinen erteleme davranışı; kişinin yetiştirmesi gereken işleri ötelemesi, yapmaktan kaçınması ya da sürekli olarak ertelemesi olarak tanımlanır. Yapılması gereken işin başına oturmadan önce son bir kez başka bir şey yapma, harekete geçerek işi tamamlamak yerine kasıtlı ve bilinçli olarak yapılması gereken eylemden kaçınma, ağırdan alma olarak da açıklanabilen erteleme davranışı, toplumda oldukça yaygın olarak görülür. Bu kişiler eyleme geçmek yerine kendi kendilerine bahaneler ve kaçış yolları bularak görevlerini erteler. Bunun sonucunda iş ve okul hayatlarının yanı sıra sosyal ve duygusal ilişkileri de olumsuz etkilenir.

Erteleme davranışının Nedenleri Nelerdir?
Zaman zaman herkes üretken olmak konusunda sıkıntı yaşayabilir ve sorumluluklarını erteleyebilir. Ertelemenin nedenleri ise kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ertelemeye yol açan en yaygın sebepleri belirmek gerekirse:
Motivasyon eksikliği ertelemenin önemli bir nedenidir. Kişi bir işi yapmak istemeyebilir ya da o işi yapmaya hazır hissetmeyebilir. Bununla birlikte depresyon ve stres de kişinin sorumluluklarını ertelemesine sebep olabilir.
Yapılan bazı araştırmalarla ertelemenin obsesif kompülsif bozukluk ile ilişkili olabildiği ortaya koyulmuştur. OKB’si olan bireylerin karar almaktan kaçındıkları ve sorumluluklarını erteledikleri görülmüştür. OKB’ li bireylerin kusursuz ve düzenli bir kişilik yönleri de olduğu için, herhangi bir kusur ve olumsuzluk durumundan kaçınıp erteleme davranışında bulunabilirler.
Ertelemenin bir diğer nedeni başarısızlık korkusudur. Kişi bir işteki başarısını kendi değeriyle eşdeğer görüyor olabilir. Başka bir deyişle başarının kişi için gerekenden daha önemli olması başarısızlık yerine yapması gerekenleri yapmamayı tercih etmesine neden olabilir. Diğer yandan sosyal anksiyete bozukluğu sebebiyle kişi başkaları tarafından onaylanma korkusu yaşadığı zamanlarda da sorumluluklarını ertelemeye eğilimli olabilir. Bazı araştırmalar, kişinin başkaları tarafından değerlendirilmeyi geciktirmek için sorumluluklarını erteleyebildiğini göstermiştir. Çünkü başkası tarafından değerlendirilmek fikri, yapmış olduğu eylem veya işe gelen bir eleştiri olarak görmeyip direkt kendi kişiliğine bir saldırı olarak algılama eğilimindedirler. 
Yapılan araştırmalar panik bozukluğu ve ertelemenin bağlantılı olduğunu göstermiştir. Panik atak, ertelemeye yol açan önemli nedenler arasındadır. Kişi kendisi için zor ya da utanç verici olan durumlardan kaçınmak için yapması gerekenleri erteleyebilir.
Mükemmeliyetçi bir kişilik de ertelemeye yol açabilir. Her işin mükemmel bir şekilde tamamlanması gerektiğine inanmak kişi üzerinde büyük bir baskı oluşturur. Kusurlu veya eksik bir şey yapıp buna gelecek eleştirilerle strese gireceğime hiç yapmam veya sürekli ertelerin fikrine sahiptirler.  Bu durumda kişi kendini stresli hissetmeye başlar ve sorumluluklarını erteler. 
Düşük benlik saygısı ve yeterince iyi olmadığını düşünmek ertelemeye neden olabilir. Kişinin çabalarını değersiz görmesi ve kendine karşı aşırı eleştirel davranarak yaptığı işlerin kötü olduğunu düşünmesi motivasyonunu düşürebilir. Birey kendisine karşı acımasız ve yıkıcı bir yargıdadır. Başkasına eleştiri hakkı vermemek ve bu düşünceden kaçmak için  yapması gerekenleri erteleyecektir.
Kişinin bir iş için zorunluluk hissetmesi ve kendine işe hemen başlaması gerektiğini sürekli hatırlatması ertelemeye yol açan önemli bir nedendir. Böyle bir durumda kişi işe başlamadığı her an kendini suçlu ve stresli hissederek yapması gereken işten kaçınır.
Sosyal medya ve internet gibi dikkat dağınıklığına neden olan faktörler de ertelemeye yol açar. Kişi dikkatini dağıtan faktörlerden uzaklaşamadığında yerine getirmesi gereken sorumluluklarını erteleyebilir.


Zaman Yönetimi Becerilerinin Eksikliği: Zaman yönetimi becerilerinin yetersiz olması, kişinin görevlerini etkili bir şekilde planlayamamasına ve sonuç olarak işleri ertelemesine neden olabilir.
Dikkat Dağıtıcı Faktörler: Çevresel faktörler, dijital oyalanmalar, sosyal medya, televizyon veya diğer dikkat dağıtıcı unsurlar, kişinin işlerini ertelemesine neden olabilir.
Başlama Güçlüğü: Görevin başlamasıyla ilgili başlama güçlüğü yaşamak da ertelemenin bir nedeni olabilir. Bir kez başlandığında işlerin daha kolay ilerleyeceği düşüncesi olabilir.
Erteleme aynı zamanda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun bir semptomu olarak ortaya çıkan bir davranış olabilir. DEHB dolayısıyla ertelemenin nedeni, kişinin görevine nasıl başlaması gerektiğine karar verememesinden kaynaklanır. Bundan dolayı kişi kendini bunalmış hisseder ve bu sorumluluktan kaçar.

DUYGUSAL ERTELEME
Duygusal erteleme, kişinin duygusal olarak zorlayıcı veya rahatsız edici durumlardan kaçınmak amacıyla duygularını veya bu duygularla ilgili görevleri ertelemesi anlamına gelir. Bu davranışın arkasında genellikle duygusal rahatsızlık ve stresle başa çıkma zorlukları yatar. Duygusal erteleme, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir:

1. Duygusal Ağrıdan Kaçınma: Kişi, olumsuz duygular (üzüntü, kaygı, öfke) yaşama korkusuyla bu duygularla yüzleşmekten kaçınabilir. Bu durum, duygusal olarak zorlayıcı görevleri ertelemeye neden olabilir.
2. Stres ve Anksiyete: Yüksek düzeyde stres veya anksiyete yaşayan bireyler, bu duygularla başa çıkmakta zorlanabilir ve bu nedenle duygusal olarak zorlayıcı görevleri erteleyebilirler.
3. Duygusal Düzenleme Zorlukları: Bazı insanlar, duygularını yönetme ve düzenleme konusunda zorluk yaşar. Bu, duygusal olarak yoğun durumlarla başa çıkmada güçlük yaşamalarına ve bu durumları ertelemelerine yol açabilir.

4. Düşük Duygusal Farkındalık: Kişi, duygularını tanımlamakta veya anlamakta zorlanıyorsa, bu duygularla başa çıkmak için gerekli adımları atmakta da zorlanabilir. Bu, duygusal ertelemeye neden olabilir.
5. Öz-Şefkat Eksikliği: Kişinin kendisine karşı anlayışlı ve nazik olmaması, duygusal olarak zor durumlarla başa çıkma yeteneğini azaltabilir ve ertelemeye yol açabilir.

Duygusal erteleme, bireyin yaşam kalitesini düşürebilir ve uzun vadede duygusal sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür bir erteleme ile başa çıkmak için bazı stratejiler şunlar olabilir:
1. Duygusal Farkındalığı Artırmak: Duygularınızı tanımlama ve anlama becerilerinizi geliştirmek, bu duygularla başa çıkmayı kolaylaştırabilir.
2. Öz-Şefkat Geliştirmek: Kendinize karşı nazik ve anlayışlı olmak, duygusal olarak zorlayıcı durumlarla başa çıkmayı kolaylaştırabilir.
3. Profesyonel Destek Almak: Terapistler veya danışmanlar, duygusal erteleme ile başa çıkma konusunda etkili stratejiler sunabilirler.
4. Duygusal Düzenleme Teknikleri Öğrenmek: Meditasyon, derin nefes alma egzersizleri ve diğer stres yönetimi teknikleri, duygusal düzenlemeyi iyileştirebilir.
5. Küçük Adımlar Atmak: Duygusal olarak zorlayıcı görevleri küçük, yönetilebilir parçalara ayırarak adım adım ilerlemek, erteleme davranışını azaltabilir.

SEVGİYİ-SEVDİĞİNİ ERTELEMEK


Sevdiğini ertelemek, birini sevdiğini ifade etmeyi veya ona sevgi göstermeyi geciktirmeyi ifade eder.  Bunun çeşitli nedenlerle olabilir: korku, çekingenlik, zamanın doğru olmadığını düşünmek veya başka önceliklerin olması olabilir. Ya da bireyin daha önce yaşamış olduğu ilişkilerinden edinmiş olduğu olumsuz deneyimler bu ertelemeye neden oluyor olabilir. ( bu da eskisi gibi olacak ve yine tek taraflı bir sevgi varsayımına kapılıp tek başıma üzüleceğim, düşüncesi ) Ancak sevdiğini ertelemek, bazen kaybedilmiş fırsatlara, pişmanlıklara ve ilişki dinamiklerinin olumsuz etkilenmesine yol açabilir. Sevgi ve duyguların zamanında ifade edilmesi, hem kişisel mutluluğun hem de ilişkilerin sağlığı açısından önemlidir.
Terapist görüşü:
Her ne olursa olsun sevin. Sevme duygusunu köreltip küstürmeyin. Karşı tarafın duygusunu merak etmeden, karşılık beklemeden sevin hemde. Bunu yapabildiğinizde tüm ertelenmişliklerin yersiz olduğunu anlayacaksınız.

Erteleme Davranışını Anlamaya Yönelik Bazı Psikolojik Yaklaşımlar:

1. Bilişsel Yaklaşım

•Öz-Yeterlilik: Birey, bir görevi-ödevi yerine getirebileceğine dair inancını düşük gördüğü zaman erteleme davranışını gösterecektir.
•Başarısızlık Korkusu: yapacağı işi başaramama korkusu, erteleme davranışına yol açabilir. Birey, başarısızlıkla yüzleşmek ve anksiyete yaşamak yerine görevi ertelemeyi tercih edebilir.
•Mükemmeliyetçilik: Bireyin  kendisinden gerçek dışı çok yüksek beklentileri varsa, görevin mükemmel yapılmaması kaygısına düşüp ertelemeye başvurabilir.

2. Duygusal Yaklaşım

•Anksiyete ve Stres:Birey görevle ilgili yoğun kaygı ve stres yaşıyorsa, bireyin bu durumdan kaçınmak için görevi ertelemesine neden olacaktır.
•Motivasyon Eksikliği: Görev, bireyin ilgisini çekmiyorsa veya motive edici değilse, erteleme davranışı daha sık görülecektir.

3. Davranışsal Yaklaşım

•Alışkanlıklar: Erteleme davranışı, zamanla bir alışkanlık haline gelebilir. Bu durumda, birey bilinçli olarak ertelemese bile, otomatik olarak bu davranış kendiliğinden sergileyebilir.
•Ödül ve Ceza: Kısa vadeli ödüller (örneğin, sosyal medya kullanımı) uzun vadeli amaçların önüne geçebilir. Aynı zamanda, erteleme sonucunda gelen cezalar (örneğin, son dakikada stres) bile zamanla kabullenip normalleşebilir.

4. Psikodinamik Yaklaşım

•İçsel Çatışmalar: Bireyin bilinçdışında görevle ilgili içsel çatışmaları, olumsuz hatırlatmaları olabilir. Bu çatışmalar, erteleme davranışının bir göstergesi olarak ortaya çıkabilir.
•Ego ve Superego Çatışması: Ego, gerçekçi ve mantıklı bir yaklaşımı temsil ederken, superego ahlaki ve mükemmeliyetçi beklentileri temsil eder. Bireysellik ve toplum çatışması.Bu iki yapı arasındaki çatışma, erteleme davranışına yol açabilir.


5. Sosyal Psikolojik Yaklaşım

•Çevresel Faktörler: Bireyin sosyal çevresi, erteleme davranışını etkileyebilir. Destekleyici bir çevre, ertelemenin azalmasına yardımcı olabilirken, olumsuz bir çevre bu davranışı pekiştirebilir.
•Sosyal Karşılaştırma: Bireyin kendisini başkalarıyla kıyaslaması ve yetersiz hissetmesi, erteleme davranışını tetikleyebilir. Nasıl olsa onlar gibi olmayacak düşüncesi.

Erteleme Davranışını Azaltma Stratejileri

•Görevleri Parçalama: Büyük görevleri küçük ve yönetilebilir parçalara ayırmak.
•Zaman Yönetimi: Etkili zaman yönetimi teknikleri kullanarak planlama yapmak. Hangi işin ne zaman yapılacağını belirleyip o zaman dilimine sadık kalmak.
•Öz-Farkındalık: Kendi erteleme alışkanlıklarının farkına varmak ve bunları değiştirmek için bilinçli adımlar atmak.
•Profesyonel Destek: Psikolog veya terapistten yardım almak, psikolojik nedenlerini derinlemesine anlamlandırmak ve başa çıkma stratejileri geliştirebilmek  faydalı olacaktır.

Erteleme davranışının altında yatan nedenler kişiden kişiye değişebilir, bu nedenle bireysel bir değerlendirme ve kişiselleştirilmiş psikoterapi müdahalesi en etkili sonuçları verebilir.


Erteleme Davranışının Belirtileri Nelerdir?
Erteleme davranışı yaşayan bireylerde şu belirtiler görülebilir:
-Görevlerin düzenli olarak son ana bırakılması
-Yalnızca iş değil, sosyal yaşamla ilgili sorumlulukların da ertelenmesi
-Erteleme olduğu halde erteleme eğilimi hakkında konuşmalardan kaçınmak
-Yapılması gereken işlerin ertelenmesinden dolayı uykusuzluk gibi fiziksel sorunlar yaşamak
-Performansta düşüş
-Anksiyete
-Dikkat dağınıklığı
-Ertelemeye bağlı yoğun Stres
-Pişmanlık
-Olumsuz sonuçlar olduğu halde sorumluluklardan kaçmaya devam etmek
Kişi yerine getirmesi gereken bir sorumluluğu ertelerken daha çok vakit alacak diğer bir işle ilgilenebilir. Bir işi tamamlamayı ertelemek kişi için stresli ise bu işi yapmayı kısa süreliğine erteleyebilir. Ancak uzun süre ertelemek daha yüksek seviyede stres ve endişeye de neden olacaktır.
Erteleme Davranışı Bir  Hastalıkmıdır, Nasıl Tedavi Edilir?
Erteleme davranışı için özel bir tıbbi tedavi yoktur. Yani bir hastalık diyemeyiz. Ancak ertelemenin davranışının altında yatan sorunları bulmak ve çözmek  için psikoterapi yöntemlerine başvurulabilir. Bu sayede kişi ertelemeye yol açan psikolojik sorunları bularak bunlarla başa çıkmayı  öğrenebilir. Eğer dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) nedeniyle erteleme davranışı görülüyorsa öncelikle bunun tedavisine yoğunlaşılabilir. Böyle bir durumda ilaç tedavisi ve psikoterapi birlikte yürütülür.

Uzman Klinik Psikolog Mahmut 

İletişim ve Randevu Bilgileri:

İnstagram

+90 212 247 49 47 

+90 530 247 01 99