Hayatımızda sınav, konuşma, iş görüşmesi ve birçok alanında karşımıza çıkan kaygı, tehlike veya zorluklarla karşılaştığımızda vücudumuzun verdiği doğal ve olağan bir tepkidir. Fakat ne kadar olağan da olsa bu tepkinin etkileri bir hayli karmaşıktır; bazen bizi harekete geçirirken bazen de donup kalmamıza neden olabilir.
Örneğin bu tepki aşırı hale geldiğinde, zihinsel ve fiziksel performansımızı olumsuz etkileyerek düşünme ve problem çözme yeteneklerimizi zayıflatır. Bu durumda kaygı, bizi hedeflerimizden uzaklaştıran bir engel haline gelir ve potansiyelimizi gerçekleştirmemizi zorlaştırır.


Ancak, önemli bir sınav veya iş görüşmesi öncesinde hissettiğimiz kaygı, daha fazla çalışmamıza ve daha iyi hazırlanmamıza neden olur. Bu tür kaygı, performansımızı artırarak bizi daha çok çalışmaya teşvik eder. Yani, kaygı doğru düzeyde olduğunda bizim için bir yakıttır.
Bu ikisi arasındaki dengeyi bulmak hem kişisel hem de profesyonel hayatımızda büyük önem taşır. Bu duyguyu yönetmek için de çeşitli yöntemler vardır ancak her bireyin kaygı ile başa çıkma tarzı farklıdır, bu nedenle kişisel bir yaklaşım geliştirmek birey için önemlidir. Profesyonel destek almak da kaygıyı yönetmede ve başarıya giden yolda destekleyici bir rol oynar.


Tam olarak bu noktada da terapi, bireye yaşanılan kaygının ne olduğunu fark ettirmeye ve bireyin daha olumlu ve gerçekçi düşünceler geliştirmesine yardımcı olur. Böylece, kişi kaygı ile daha etkili bir şekilde başa çıkabilir ve potansiyelini gerçekleştirebilir.

Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı

Psikolog İsmail Otçu

İletişim ve Randevu Bilgileri: 

[email protected]
90 530 247 01 99

Editör: Nihat Uludağ